Şifreleme yeni bankası: Servet zincirde kalır, harcamalar zincir dışına çıkmadan

Ön Söz

Davranışsal ekonomi biliminde psikolojik hesaplar ilkesi vardır. İnsanlar paraya karşı tutumlarını, paranın nerede tutulduğuna göre farklılaştırırlar. Vadesiz hesapta yatan yüz dolar, serbestçe harcanabilir gibi gelirken, emeklilik hesabındaki yüz dolar harcanamazmış gibi gelir. Paranın kendisi takas edilebilir olsa da, tutulduğu yer onun hakkındaki görüşünüzü etkiler.

Frax kurucusu Sam Kazemian bunu “Net Varlık Değeri Teorisi” olarak adlandırır. İnsanlar genellikle küçük harcamalarını, büyük servetlerinin çoğunun bulunduğu yerlere koyarlar. Eğer servetiniz büyük ölçüde Charles Schwab (Hisse Senetleri ve Tahvil Hesaplarınızda ise, dolarlarınızı ilişkili banka hesabında tutarsınız çünkü fonların iki hesap arasında transferi çok kolaydır. Eğer servetiniz büyük ölçüde Ethereum cüzdanları ve Merkezi Olmayan Finans pozisyonlarında ise, dolarların da DeFi dünyasıyla aynı kolaylıkla etkileşim kurmasını istersiniz.

Tarihte ilk kez, oldukça büyük bir kısım insan varlıklarının büyük bölümünü zincir üzerinde tutuyor. Sürekli olarak geleneksel bankalar aracılığıyla kahve almak için transfer yapmaktan bıkmış durumdalar.

Kripto yeni bankalar, tüm fonksiyonları tek bir platformda toplayarak bu sorunu çözmeye çalışıyor. Bu platformlar sayesinde, faiz getiren stabil coin’lerle tasarruf yapabilir, Visa kartıyla harcama yapabilir ve geleneksel banka hesaplarına dokunmadan işlemler gerçekleştirebilirsiniz.

Bu platformların hızlı büyümesi, piyasada gerçekten çok sayıda kullanıcı ve zincir üzerinde gerçek fonların bulunması gerçeğinin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Bu da böyle platformların inşasını değerli kılıyor.

Stabil coin’ler Günlük Harcamalara Sorunsuz Entegre Ediliyor

On yılı aşkın süredir, kripto para birimleri aracıları ortadan kaldırma, maliyetleri düşürme ve kullanıcılara daha fazla kontrol sağlama vaadinde bulunuyor. Ancak her zaman bir sorun vardı: satıcılar kripto para kabul etmiyor ve tüm satıcıları aynı anda kripto para kabul etmeye ikna etmek imkansızdır.

Ev kirası ödemek için USDC kullanamazsınız. İşvereniniz ETH ile maaşınızı ödemez. Marketler stabil coin kabul etmez. Tüm servetinizi kripto paralara yatırmış olsanız bile, normal yaşam için geleneksel banka hesabına ihtiyacınız var. Her kripto ve fiat para arasındaki dönüşümde işlem komisyonu, gecikme ve sürtüşmeler ortaya çıkar.

İşte bu yüzden çoğu kripto ödeme girişimi başarısız oldu. BitPay, satıcıların doğrudan Bitcoin kabul etmesini sağlamaya çalıştı. Lightning Network, noktadan noktaya altyapı kurdu, ancak likidite yönetimi ve yönlendirme güvenilirliği sorunlarıyla karşılaştı. Her ikisi de önemli ölçüde yaygınlaşamadı çünkü dönüşüm maliyetleri çok yüksekti. Satıcılar, müşterilerin bu ödeme yöntemini kullanacağını garanti etmek istiyor. Müşteriler, satıcıların bu ödeme yöntemini kabul edeceğini bilmek istiyor. Kimse öncü olmak istemiyor.

Kripto yeni bankalar, koordinasyon sorunlarını görünmez kılıyor. Stabil coin’leri kendi cüzdanınızdan harcıyorsunuz. Yeni bankalar, stabil coin’leri dolara çeviriyor ve Visa veya Mastercard aracılığıyla satıcılarla hesaplaşıyor. Kahve dükkanı, her zamanki gibi dolar alıyor. Bu süreçte kripto işlemi olduğunu bilmiyorlar.

Tüm satıcıları ikna etmeniz gerekmez. Sadece dönüşüm sürecini basitleştirerek, kullanıcıların hemen hemen her yerde, normal debit kart kabul eden satıcıda kriptoyla ödeme yapmasını sağlayabilirsiniz.

2025 yılında aynı anda olgunlaşan üç temel altyapı, yıllarca süren başarısız denemelerin ardından artık mümkün hale geliyor.

İlk olarak, stabil coin’ler yasal hale getirildi. Temmuz 2025’te kabul edilen GENIUS Yasası, stabil coin’lerin üretimi için net bir yasal çerçeve sağladı. Hazine Bakanı Scott Bessent, 2030 yılına kadar stabil coin kullanılarak yapılan işlemlerin hacminin 3 trilyon dolara ulaşacağını öngörüyor. Bu, ABD Hazine Bakanlığı’nın stabil coin’lerin finansal sistemin bir parçası olduğunu resmen ilan etmesi anlamına geliyor.

İkincisi, banka altyapısı ticarileştirildi. Bridge gibi şirketler, birkaç hafta içinde tam sanal bankacılık ürünleri sunmayı sağlayan hazır API’ler sağlıyor. Stripe, Bridge’i 1.1 milyar dolara satın aldı. Artık doğrudan banka ağlarıyla görüşmek veya sıfırdan banka ortaklıkları kurmak gerekmiyor.

Üçüncü olarak, insanlar artık gerçekten zincir üzerinde servet sahibi. Erken dönem kripto ödeme girişimleri başarısız oldu çünkü kullanıcılar büyük miktarda net varlık tutmuyordu. Çoğu tasarruf, geleneksel menkul kıymet hesapları ve 401k emeklilik planlarında tutuluyordu. Kripto, spekülatif araç olarak görülüyordu, ömür boyu birikimlerin saklanma yeri olarak değil.

Şimdi durum farklı. Genç kullanıcılar ve kripto yerli kullanıcılar, Ethereum cüzdanları, stake pozisyonları ve DeFi protokolleriyle büyük servetler tutuyor. İnsanların psikolojik hesapları değişti. Fonları zincirde tutmak ve doğrudan zincirden harcamak, onları bankaya geri çevirmekten çok daha kolay hale geldi.

Para, her zaman değer hikayemiz olmuştur. Yüzyıllar boyunca bu hikaye aracısız anlatılamazdı—banka defterleri, hükümet destekli para ve kart organizasyonları aracılığıyla doğrulanırdı. Kripto, aracısız bu hikayeyi değiştirmeyi vaat etti, ancak gerçekte yeni ve eski anlatımlar arasında dönüşüm yapan birinin olması gerektiği ortaya çıktı. Yeni bankalar böyle bir rol üstlenebilir. İlginç olan, iki para birimi sistemi arasında köprü kurarken, yeni bir şey yaratmadıklarıdır. Sadece yüzyıl önce ortaya çıkan modelleri yeniden keşfediyorlar çünkü bu modeller, insan ile para arasındaki temel ilişkiyi yansıtır. Teknoloji sürekli değişiyor, ancak paranın ne olduğu ve nerede olması gerektiği hakkındaki hikayemiz şaşırtıcı şekilde değişmeden kalıyor. Belki de en büyük ders budur: Kendimizi finansı devrim yapıyoruz sanarken, aslında serveti mevcut anlatımla uyumlu yerlere taşıyoruz.