5 Kasım'da, ABD Yüksek Mahkemesi Trump döneminde uygulanan bir dizi tarife önleminin yasallığını inceleyecek, bu hukuki mücadele ABD'nin siyasi ve ekonomik yapısı üzerinde derin etkiler yaratabilir.

Bu duruşmanın odak noktası 1977 tarihli "Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası"nın uygulanma kapsamıdır. Trump yönetimi, bu yasayı, ticaret açığını "ulusal acil durum" olarak tanımlamak için kullandı ve böylece ek gümrük vergileri koymak için yasal bir temel sağladı. Bu uygulama, ABD'nin etkili tüketim malları gümrük vergisi oranını %17,9'a çıkararak son 90 yılın en yüksek seviyesine ulaşmasına neden oldu.

Yüksek Mahkeme'nin kararı bir ikilemle karşılaşacak: Eğer gümrük vergilerini yasadışı bulursa, Beyaz Saray'ın büyük miktarda vergi iade etmesi gerekebilir, bu da ticaret ve mali istikrarsızlığa yol açabilir; eğer yasadışı bulmazsa, bu durum başkana Kongre'yi bypass ederek önemli ekonomik politikalar uygulama yetkisi verebilir ki bu da başkanın yetkilerini büyük ölçüde genişletecektir.

Bu yargı mücadelesi yalnızca hukuk yorumunu değil, aynı zamanda ABD siyasi sistemindeki güç dengeleri ile ilgili temel bir sorunu da kapsıyor. Bu, başkanın ekonomik politika oluşturma yetkisini belirleyecek ve yürütme, yasama ve yargı arasındaki sınırları yeniden tanımlayabilir.

Sonuç ne olursa olsun, bu karar ABD'nin siyasi ekosistemine, ekonomik politika oluşturma sürecine ve uluslararası ticaret ilişkilerine derin bir etki yapacaktır. Herkes, ABD'nin yönetim modelini değiştirebilecek bu önemli yargı kararını dikkatle izliyor.