Finans dünyasında büyük yankı uyandıran bir haber: Küresel Bankalararası Finansal İletişim Derneği SWIFT, Ethereum Layer2 projesi Linea ile işbirliği yaparak blockchain ödeme alanını keşfetmeye başlayacağını duyurdu. Bu karar, geleneksel finansal kurumların blockchain teknolojisine karşı tutumunda önemli bir değişikliği işaret ediyor.

Edinilen bilgilere göre, 12 tanınmış banka bu pilot projeye katıldı, bunlar arasında birkaç Wall Street finans devi de bulunuyor. ConsenSys'in kurucusu Joe Lubin, bu projeyi şahsen destekleyerek, herkesin bu iş birliğine verdiği önemi vurguladı. SWIFT, Ethereum'un güçlü ekosistemini, özellikle merkeziyetsiz finans (DeFi) alanındaki büyük potansiyelini dikkate alarak Linea'yı iş ortağı olarak seçti.

Linea, yüksek verimlilik ve düşük maliyet sağlarken, Ethereum ana ağının güvenliğine de dayanarak zk-rollup teknolojisini kullanır. Bu teknoloji özelliği, SWIFT'in işlem hızı ve güvenliği konusundaki çift gereksinimini tam olarak karşılar. Daha önemlisi, Ethereum ekosistemine entegre olarak, SWIFT'in gelecekte çeşitli DeFi protokolleriyle bağlantı kurma şansı, geleneksel finans için yeni bir gelişim alanı açma potansiyeline sahiptir.

Pazar bu habere olumlu yanıt verdi ve bunun yalnızca SWIFT'in blok zincirine tek taraflı olarak erişim sağlamasından daha fazlası olduğu genel olarak kabul edildi. Bu, geleneksel finansal kurumların ilk kez kamu blok zincirinin değerini resmen tanıdığı anlamına geliyor ve özel zincirler veya konsorsiyum zincirleri geliştirme eğiliminden doğrudan kamu zincirini benimsemeye geçişte önemli bir sıçrama. Bu hamle muhtemelen bir zincirleme reaksiyon başlatacak ve daha fazla geleneksel finansal kurumun takip etmesini sağlayacak.

Ethereum ekosistemi için bu, şüphesiz büyük bir avantaj, özellikle Layer2 projeleri açısından. Potansiyel olarak getirebileceği fon akışlarının yanı sıra, daha da önemlisi, blok zinciri teknolojisinin geleneksel finans alanındaki yasallığını ve tanınırlığını artırmasıdır. Bu iş birliği, geleneksel finans ile blok zinciri teknolojisi arasındaki entegrasyonun bir dönüm noktası olabilir ve finansal yenilikler için yeni olanaklar açabilir.